Milli Eğitim Bakanı Özer, Hasan Celal Hoş Anadolu İmam Hatip Lisesi’ndeki ’Prof. Dr. Erol Göka Kütüphanesi’nin açılışına katıldı. Programda Bakan Özer’in yanı sıra Ankara Valisi Vasip Şahin, ismi kütüphaneye verilen Prof. Dr. Erol Göka da yer aldı. Program, okul korusunun müzik dinletisi ile başladı. Özer, yıl sonunda kütüphanelerdeki kitap sayısını 100 milyona çıkarmayı hedeflediklerini belirterek, “Sayın hocamızın kütüphaneye ismini verirken Meskenine yakın olan bir okul olsun diye istirham ettim. Kültür sanat konutunun yanındaki bir okul olması, oraya ayda 1 sefer gelmesi öğrenciler ile konuşması, öğretmenler ile konuşması, kütüphanesine bakması için. Çok başarılı projeleri hayata geçirdik. ’Kütüphanesiz Okul Kalmayacak Projesi’ farklı bir mana söz ediyor. Proje kapsamında 2 ayda 16 bin 361 kütüphane yaptık. 2 ay üzere kısa müddette 2021’in sonunda kütüphanesi olmayan okul bırakmadık. Tüm okullarımızda kitap sayısını 28 milyondan 70 milyona çıkardık. Yıl sonu maksadımız kitap sayısını 100 milyona çıkarmak” diye konuştu.
TÜM OKUL YÖNETİCİLERİNİ İSTANBUL’DA BİR ORTAYA GETİRECEĞİZ
Bakan Özer, yaşayan bilim insanlarını kütüphanelerle buluşturmak istediklerini kaydederek, şunları söylemiş oldu:
“Aydınlarımızı, bilim insanlarımızı, kültür- sanat insanlarımızı kütüphanelerimizle buluşturalım istedik. Buradaki maksadımız, bu okullar ile o bilim insanlarımızı eşleştirmek. İstanbul’da başlatmış olduğumız bu projeyi, bugün prestiji ile Ankara’da başlatıyoruz. Aile ortasındaki irtibatın güçlenmesi, bilhassa gençlerin husus bağımlılığı ve başka bağımlılıklardan kurtulabilmesi, kültürel bedellerin ebeveynlerden çocuklara tevarüs etmesiyle ilgili epeyce değerli bir projeyi başlattık. İstanbul, Ankara, İzmir, Samsun, Adana, Şanlıurfa ve Erzurum’da başlattığımuz bu projeyi Emine Erdoğan hanımefendinin himayesinde 81 ile yaygınlaştırıyoruz. Maksadımız 1 milyon aileye ulaşmak. İkincisi, öğretmenler ve okul yöneticileri. Öğretmenler, okul yöneticilerimiz bizim en kıymetli varlıklarımız. Öğretmenlerimiz ne kadar kuvvetliyse eğitim sistemimiz o kadar kuvvetli. Öğretmenlerimiz ne kadar kültürümüzün taşıyıcısı ise o kadar başarılıyız. İşte bu şuurla 2 farklı adım attık. Birinci adımımız İstanbul’da bir yönetici akademisi kurarak Türkiye’deki tüm okul yöneticilerinin İstanbul’da kültür, tarihi, medeniyet şuuru seminer serilerine dahil etmek oldu. Evvel fen liseleriyle başladık daha sonra toplumsal bilimler lisesi daha sonra Anadolu lisesi. İnşallah haftaya da hoş sanatlar, spor liseleri ve bilim sanat merkezlerinin yöneticileriyle bir ortaya geleceğiz. Öğretmenlerimizin şahsi gelişimleri ve mesleksel gelişimleriyle ilgili epey kapsamlı eğitimlere yük verdik. 2020 yılında öğretmen başına düşen eğitim saati 44 iken 2021 yılında bunu 94 saate çıkardık. 2022 yılındaki gayemiz öğretmen başına düşen eğitim saatini 120 saate çıkarmak ve bunu gerçekleştirmek için 2021’de öğretmen eğitimi için ayrılmış olan 8,9 milyonluk bütçeyi 292 milyona çıkardık. Üçüncüsü, kitap; işte kütüphaneler.”
TÜM OKUL YÖNETİCİLERİNİ İSTANBUL’DA BİR ORTAYA GETİRECEĞİZ
Bakan Özer, yaşayan bilim insanlarını kütüphanelerle buluşturmak istediklerini kaydederek, şunları söylemiş oldu:
“Aydınlarımızı, bilim insanlarımızı, kültür- sanat insanlarımızı kütüphanelerimizle buluşturalım istedik. Buradaki maksadımız, bu okullar ile o bilim insanlarımızı eşleştirmek. İstanbul’da başlatmış olduğumız bu projeyi, bugün prestiji ile Ankara’da başlatıyoruz. Aile ortasındaki irtibatın güçlenmesi, bilhassa gençlerin husus bağımlılığı ve başka bağımlılıklardan kurtulabilmesi, kültürel bedellerin ebeveynlerden çocuklara tevarüs etmesiyle ilgili epeyce değerli bir projeyi başlattık. İstanbul, Ankara, İzmir, Samsun, Adana, Şanlıurfa ve Erzurum’da başlattığımuz bu projeyi Emine Erdoğan hanımefendinin himayesinde 81 ile yaygınlaştırıyoruz. Maksadımız 1 milyon aileye ulaşmak. İkincisi, öğretmenler ve okul yöneticileri. Öğretmenler, okul yöneticilerimiz bizim en kıymetli varlıklarımız. Öğretmenlerimiz ne kadar kuvvetliyse eğitim sistemimiz o kadar kuvvetli. Öğretmenlerimiz ne kadar kültürümüzün taşıyıcısı ise o kadar başarılıyız. İşte bu şuurla 2 farklı adım attık. Birinci adımımız İstanbul’da bir yönetici akademisi kurarak Türkiye’deki tüm okul yöneticilerinin İstanbul’da kültür, tarihi, medeniyet şuuru seminer serilerine dahil etmek oldu. Evvel fen liseleriyle başladık daha sonra toplumsal bilimler lisesi daha sonra Anadolu lisesi. İnşallah haftaya da hoş sanatlar, spor liseleri ve bilim sanat merkezlerinin yöneticileriyle bir ortaya geleceğiz. Öğretmenlerimizin şahsi gelişimleri ve mesleksel gelişimleriyle ilgili epey kapsamlı eğitimlere yük verdik. 2020 yılında öğretmen başına düşen eğitim saati 44 iken 2021 yılında bunu 94 saate çıkardık. 2022 yılındaki gayemiz öğretmen başına düşen eğitim saatini 120 saate çıkarmak ve bunu gerçekleştirmek için 2021’de öğretmen eğitimi için ayrılmış olan 8,9 milyonluk bütçeyi 292 milyona çıkardık. Üçüncüsü, kitap; işte kütüphaneler.”