“Avrupalı yönetmen olmayı çok isterdim, bunu ‘Şans Darbesi’ ile yaptım”

Actinopteri

New member
“Avrupalı bir yönetmen olmayı çok isterdim, belki İsveçli ya da İtalyan. Sonunda ilk filmimi yabancı dilde yapma fırsatını yakaladım. Bu ellinci oldu ama başardım.” Woody Allen bunu, Venedik Film Festivali’ndeki dünya prömiyerinden sonra ilk kez Fransızca çekilen son filmi ‘Coup de Chance’in İtalya’daki ön gösterimini Roma’daki Quattro Fontane salonunda sunarken söyledi.

Yönetmen, “Savaşın sonunda,” dedi, Avrupa filmlerinin Amerika Birleşik Devletleri’nde büyük bir yayılımı vardı. Böylece, aşağı yukarı ergenlik çağında olan ben, yalnızca Fransız sinemasını değil, aynı zamanda çok fazla şey bilme ve takdir etme fırsatına sahip oldum. Ayrıca İtalyan. Hepimiz onu sevdik ve takdir ettik. Ben de kişisel olarak İsveç ve Japon sinemasını çok sevdim. Kurosawa’nın filmlerini izleme şansımız oldu. Hepsi benim ve üzerimizde büyük etkisi olan film ve yönetmenlerdi. Özellikle Fransız bir sanatçı olmayı çok istediğimi ama Avrupalı bir yönetmen olmayı da çok isterdim, belki İsveçli ya da İtalyan.Sonunda ilk filmimi yabancı dilde yapma fırsatını yakaladım.Ellinci oldu ama başardım. “

Roma Film Festivali Başkanı Gian Luca Farinelli’nin teşvikiyle filmin başrol oyuncularının seçimine de odaklanan yönetmen, “Yargılama ve anlama yeteneğine sahip insanlar var ve ben de onlardan biri olma şansına sahibim” dedi. Filmlerime oyuncu seçip onları işe aldığımda önlerinden çekilirim, bir adım geri çekilirim, oynamalarına izin veririm, oynamalarına izin veririm, bu filmde birlikte çalıştığımız oyuncuların hepsi İngilizce konuşuyordu, o dil Onlara birkaç yön tarifi verdim. Sanki İngilizce bir film yönetmiş gibiyim” diye vurguladı.

Şansla ilişkiniz nedir? “Şunu söyleyebilirim ki – Allen yanıtladı – hayatım boyunca şanslıydım çünkü iyi bir aileden geliyorum, sevgi dolu ve şefkatli iki ebeveynim vardı, sağlığım gayet iyiydi ve hala da öyle. Sanırım birkaç ay içinde bunu yapacağım. 88 yaşına girdim, hayır hiç hastaneye yatmadım. Yaptığım şeylerde de şanslıydım. Elbette iyiydim ama bir yere kadar. İyi olmak yeterli değil. Sonuçta, belki de iyi olmaktansa şanslı olmak daha iyidir.”