Gökhan Karakaş- 1947 yılında asker ve siyasetçi Süreyya İlmen’in mitolojiden esinlenerek kent kültürüne katkıda bulunmak için yaptırdığı Bâkireler Anıtı, İBB tarafınca daha görünür olacağı yere taşınıyor. Şu anda Maltepe Sahili’nde Turgut Özal Bulvarı başlangıcında duran anıt, geçtiğimiz günlerde tahrip olduğu haberleriyle gündeme gelmişti. 1970’lere kadar kıyıdan 50 metre açıkta denizin ortasında olan altı kolonlu dört metre yüksekliğindeki anıtın havuz içine alınacağı ve 21 dönümlük alanda, yaya geçişinin ağır olduğu bir yerde sergileneceği belirtildi. Yunan mitolojisinin izlerini taşıyan bir denizci efsanesine nazaran bu anıta yüzerek gelen genç kızlar Venüs heykeliyle buluştuktan daha sonra sevdiklerine daha kolay kavuşuyordu.
Üç imparatorluğa başşehirlik yapan İstanbul’un Anadolu Yakası’ndaki tarihî yerlerden Bâkireler Anıtı daha epeyce fark edilip eski kıymetine kavuşacağı bir yerde sergilenmeye hazırlanıyor. II. Abdülhamid’in seraskerlerinden İstek Paşa’nın oğlu asker ve siyasetçi Süreyya İlmen’in açılışını yaptığı Süreyyapaşa Plajı’nın sembolü Bâkireler Anıtı, kent külçeşidinin ve denizcilik sevgisinin gelişmesinde büyük rol oynamıştı. Bâkireler Tapınağı olarak bilinen eser, günümüzde büsbütün karada yer alsa da yapıldığı senelerda kıyıdan 50 metre açıktaydı.
Üç sefer restore edildi
Marmara Denizi’nin her kıyısından denize girildiği senelerda Süreyya Plajı’nı farklı kılan anıt, 1970’lere kadar maviliklerin ortasında kaldı. Artan nüfus ve kentleşmenin kararı doldurulan deniz alanından uzaklaştırılan Bâkireler Anıtı, üç sefer restore edilerek her seferinde daha içeri taşındı. Anıt, geçtiğimiz günlerde de evsizlerin ısınmak için yaktığı ateşte ziyan gördü. Hem bulunduğu yer itibarıyla fark edilmeyen birebir vakitte etrafında yakılan ateşle ziyan bakılırsan anıtın kuruluş maksadına uygun kıymetlendirilmesi için İBB harekete geçti ve anıtın yaya trafiğinin daha ağır olduğu bir noktaya gdolayıleceğini belirtti. İBB; Bâkireler Anıtı’nın Metro ve Marmaray ulaşımını sağlayan alanda hak ettiği biçimde gün yüzüne çıkartılacağını ve bir daha İstanbul’un simgelerinden biri hâline getirileceğini belirtti. İBB; “Maltepe kıyısında dolgu alanı içerisinde kalan Süreyya Plajı’nın simgesi hâline gelmiş yapının, Kültür Varlıkları Muhafaza Şurası onaylı röleve ve restütisyon projeleri doğrultusunda Bâkireler Anıtı’nın toprak altında bir kısmının gömülü olduğu atıl alandan taşınıp, tıpkı alan içerisinde projenin merkezine yerleştirilmesi çalışmalarına yakında başlanacaktır” açıklamasını yaptı.
Anıt yapıldığı senelerda kıyıdan 50 metre açıktaydı.
Bir denizci efsanesi
Maltepe’nin gelişmesinde fazlaca değerli yeri olan asker ve siyasetçi Süreyya İlmen, kendisine ilişkin deniz kıyısındaki bostana plaj yapmayı istemişti. Süreyya Paşa, 1939’da zerzevat bahçesini plaja dönüştürmek isterken 2. Dünya Savaşı niçiniyle uygulamayı erteledi. 15 Haziran 1947’de kendi ismini taşıyan plajla birlikte Bâkireler Anıtı’nı açtı. Trenle insanların akın ettiği plaja, Kadıköy ve Karaköy’den deniz seferleri düzenlendi. Plajın açılmasıyla İstanbul Valisi Lütfü Kırdar, yakındaki Bağdat Caddesi’ne asfalt yol yapılmasına karar verdi. 300 metrelik kumsalda konser alanları, giyinme kabinleri, lokantalar yapıldı. Yunan mitolojisinden esinlenen yapıda, bir denizcilik inanışı sembolize edildi. Kıyıdan 50 metre uzaktaki anıta yüzerek ulaşan genç kızlar Venüs heykeliyle buluştuktan daha sonra gelen sevdiklerine kavuşacaklarına inanıyordu.
Üç imparatorluğa başşehirlik yapan İstanbul’un Anadolu Yakası’ndaki tarihî yerlerden Bâkireler Anıtı daha epeyce fark edilip eski kıymetine kavuşacağı bir yerde sergilenmeye hazırlanıyor. II. Abdülhamid’in seraskerlerinden İstek Paşa’nın oğlu asker ve siyasetçi Süreyya İlmen’in açılışını yaptığı Süreyyapaşa Plajı’nın sembolü Bâkireler Anıtı, kent külçeşidinin ve denizcilik sevgisinin gelişmesinde büyük rol oynamıştı. Bâkireler Tapınağı olarak bilinen eser, günümüzde büsbütün karada yer alsa da yapıldığı senelerda kıyıdan 50 metre açıktaydı.
Üç sefer restore edildi
Marmara Denizi’nin her kıyısından denize girildiği senelerda Süreyya Plajı’nı farklı kılan anıt, 1970’lere kadar maviliklerin ortasında kaldı. Artan nüfus ve kentleşmenin kararı doldurulan deniz alanından uzaklaştırılan Bâkireler Anıtı, üç sefer restore edilerek her seferinde daha içeri taşındı. Anıt, geçtiğimiz günlerde de evsizlerin ısınmak için yaktığı ateşte ziyan gördü. Hem bulunduğu yer itibarıyla fark edilmeyen birebir vakitte etrafında yakılan ateşle ziyan bakılırsan anıtın kuruluş maksadına uygun kıymetlendirilmesi için İBB harekete geçti ve anıtın yaya trafiğinin daha ağır olduğu bir noktaya gdolayıleceğini belirtti. İBB; Bâkireler Anıtı’nın Metro ve Marmaray ulaşımını sağlayan alanda hak ettiği biçimde gün yüzüne çıkartılacağını ve bir daha İstanbul’un simgelerinden biri hâline getirileceğini belirtti. İBB; “Maltepe kıyısında dolgu alanı içerisinde kalan Süreyya Plajı’nın simgesi hâline gelmiş yapının, Kültür Varlıkları Muhafaza Şurası onaylı röleve ve restütisyon projeleri doğrultusunda Bâkireler Anıtı’nın toprak altında bir kısmının gömülü olduğu atıl alandan taşınıp, tıpkı alan içerisinde projenin merkezine yerleştirilmesi çalışmalarına yakında başlanacaktır” açıklamasını yaptı.
Anıt yapıldığı senelerda kıyıdan 50 metre açıktaydı.
Bir denizci efsanesi
Maltepe’nin gelişmesinde fazlaca değerli yeri olan asker ve siyasetçi Süreyya İlmen, kendisine ilişkin deniz kıyısındaki bostana plaj yapmayı istemişti. Süreyya Paşa, 1939’da zerzevat bahçesini plaja dönüştürmek isterken 2. Dünya Savaşı niçiniyle uygulamayı erteledi. 15 Haziran 1947’de kendi ismini taşıyan plajla birlikte Bâkireler Anıtı’nı açtı. Trenle insanların akın ettiği plaja, Kadıköy ve Karaköy’den deniz seferleri düzenlendi. Plajın açılmasıyla İstanbul Valisi Lütfü Kırdar, yakındaki Bağdat Caddesi’ne asfalt yol yapılmasına karar verdi. 300 metrelik kumsalda konser alanları, giyinme kabinleri, lokantalar yapıldı. Yunan mitolojisinden esinlenen yapıda, bir denizcilik inanışı sembolize edildi. Kıyıdan 50 metre uzaktaki anıta yüzerek ulaşan genç kızlar Venüs heykeliyle buluştuktan daha sonra gelen sevdiklerine kavuşacaklarına inanıyordu.