İTÜ Ayazağa Kampüsü’nde, İTÜ Rektörlüğü Kütüphanesi açıldı. Açılış merasiminde konuşan YÖK Lideri Özvar, beyin göçü konusunun daha soğuk kanlı bir biçimde ele alınması gerektiğini belirterek şunları söylemiş oldu:
TÜRKİYE’DE İŞ OLMADIĞI İÇİN GİTTİKLERİ MANASINA GELMİYOR
“çoğunlukla ‘çocukları tutamıyoruz hepsi yurt dışına gidiyor’ diyorlar. Ben bu olaya biraz farklı bakıyorum ve şikâyet eder biçimde konuşmak istemiyorum. Tersine yurt haricinde bir doktora ya da iş programına başarılı bir biçimde geçen öğrencilerimizi takdir ediyorum. Olağan ki gönül ister ki burada çalışsın, burada emek versin. Ancak imkân çıktıysa bu imkândan yararlanarak ülkesiyle bağlarını koparmadan, ülkesine olan sadakatinden vazgeçmeden bir insan ülkesi için dünyanın her tarafında çalışabilir. Bu Türkiye’de iş olmadığı için gittikleri manasına gelmiyor, o denli görmemek lazım. Yapabilen her yerde yapabilir. Okuyabilenin her yerde okuyabilmesi fazlaca kıymetlidir. Beyin göçü konusunu daha soğuk kanlı bir biçimde ele almalıyız. şüphesiz burada çalışıp hizmet vermelerini isteriz ancak yurt haricinde bir üniversitede çalışarak da buraya hizmet edilebilir. Yurt dışına teşvik ettiğimi düşünmeyin yalnızca soruna bakış açımızı biraz değiştirmemiz gerektiğini düşünüyorum.
LİSANSÜSTÜ ÖĞRENCİ PROFİLİNİ ARTIRACAK PLANLARIMIZ VAR
Üniversiteleri yalnızca beşeri sermayenin yetişmesi olarak değerlendirmemek gerekiyor. Üniversiteler bir ülkenin bilimsel araştırmaların da lokomotifi suretindendir. Üniversitelerin üzerine düşen en kıymetli bakılırsavlerinden biri ülkenin bilgi birikimini daha ileriye taşıyabilmesidir. Bu açıdan İTÜ’de bizim takip edebildiğimiz parametreler içerisinde Türkiye’de araştırma üniversiteleri ortasında yer alan ve birinci üçte yahut beşte olan üniversitelerden bir adedidir. YÖK’ün yapmakta efor sarf ettiği şeylerden biri uğraş eden üniversitelerin önünü açabilmek. Bunun yanında bir daha üzerimize düşen ve yapmakta uğraş sarf ettiğimiz bir başka öge üniversitelerde daha fazla nitelikli bilhassa lisansüstü öğrenci profilini artırabilmek ve onlara dayanak olabilmek. Bu bahiste da önümüzdeki günlerde sizlerle paylaşacağımız planlar geliyor.
GİRİŞİMCİLİK KONUSU ÖNEMLİ
Girişim sermayesi ve fonları sıkıntısı ayrıyeten bunların oluşturulması konusunu da önemsiyorum. Bu fonlar dahilinde İTÜ öğrencileri üzere Türkiye’de muhakkak başlı üniversite öğrencilerinin girişimcilik açısından kullanabileceği yahut onların bu husustaki uğraşına takviye verecek bir oluşuma gereksinim var. İTÜ bu hususta kıymetli bir adım atmış. Rektör hocanız bunu ilerleyen günlerde paylaşacaktır. Ben doğrusu girişimcilik konusunu öne çıkarmak istedim. Bilhassa teknik üniversite öğrencilerimizin mühendislik yanı sıra teşebbüsü öne çıkaracak, lisans devrinde bu hususta daha fazla merak ve ilgi duymalarını beklediğimi söz etmek isterim. Önümüzdeki senelerda epeyce kıymetli bahislerin başında girişimcilik problemi olacak.”
TÜRKİYE’DE İŞ OLMADIĞI İÇİN GİTTİKLERİ MANASINA GELMİYOR
“çoğunlukla ‘çocukları tutamıyoruz hepsi yurt dışına gidiyor’ diyorlar. Ben bu olaya biraz farklı bakıyorum ve şikâyet eder biçimde konuşmak istemiyorum. Tersine yurt haricinde bir doktora ya da iş programına başarılı bir biçimde geçen öğrencilerimizi takdir ediyorum. Olağan ki gönül ister ki burada çalışsın, burada emek versin. Ancak imkân çıktıysa bu imkândan yararlanarak ülkesiyle bağlarını koparmadan, ülkesine olan sadakatinden vazgeçmeden bir insan ülkesi için dünyanın her tarafında çalışabilir. Bu Türkiye’de iş olmadığı için gittikleri manasına gelmiyor, o denli görmemek lazım. Yapabilen her yerde yapabilir. Okuyabilenin her yerde okuyabilmesi fazlaca kıymetlidir. Beyin göçü konusunu daha soğuk kanlı bir biçimde ele almalıyız. şüphesiz burada çalışıp hizmet vermelerini isteriz ancak yurt haricinde bir üniversitede çalışarak da buraya hizmet edilebilir. Yurt dışına teşvik ettiğimi düşünmeyin yalnızca soruna bakış açımızı biraz değiştirmemiz gerektiğini düşünüyorum.
LİSANSÜSTÜ ÖĞRENCİ PROFİLİNİ ARTIRACAK PLANLARIMIZ VAR
Üniversiteleri yalnızca beşeri sermayenin yetişmesi olarak değerlendirmemek gerekiyor. Üniversiteler bir ülkenin bilimsel araştırmaların da lokomotifi suretindendir. Üniversitelerin üzerine düşen en kıymetli bakılırsavlerinden biri ülkenin bilgi birikimini daha ileriye taşıyabilmesidir. Bu açıdan İTÜ’de bizim takip edebildiğimiz parametreler içerisinde Türkiye’de araştırma üniversiteleri ortasında yer alan ve birinci üçte yahut beşte olan üniversitelerden bir adedidir. YÖK’ün yapmakta efor sarf ettiği şeylerden biri uğraş eden üniversitelerin önünü açabilmek. Bunun yanında bir daha üzerimize düşen ve yapmakta uğraş sarf ettiğimiz bir başka öge üniversitelerde daha fazla nitelikli bilhassa lisansüstü öğrenci profilini artırabilmek ve onlara dayanak olabilmek. Bu bahiste da önümüzdeki günlerde sizlerle paylaşacağımız planlar geliyor.
GİRİŞİMCİLİK KONUSU ÖNEMLİ
Girişim sermayesi ve fonları sıkıntısı ayrıyeten bunların oluşturulması konusunu da önemsiyorum. Bu fonlar dahilinde İTÜ öğrencileri üzere Türkiye’de muhakkak başlı üniversite öğrencilerinin girişimcilik açısından kullanabileceği yahut onların bu husustaki uğraşına takviye verecek bir oluşuma gereksinim var. İTÜ bu hususta kıymetli bir adım atmış. Rektör hocanız bunu ilerleyen günlerde paylaşacaktır. Ben doğrusu girişimcilik konusunu öne çıkarmak istedim. Bilhassa teknik üniversite öğrencilerimizin mühendislik yanı sıra teşebbüsü öne çıkaracak, lisans devrinde bu hususta daha fazla merak ve ilgi duymalarını beklediğimi söz etmek isterim. Önümüzdeki senelerda epeyce kıymetli bahislerin başında girişimcilik problemi olacak.”