19 yaşındaki Hakan Ünal bu zanaatın bilinen en genç temsilcisi olarak dikkat çekiyor. Kimya mühendisliği öğrencisi Hakan Ünal ‘Dolmakalem Tamircisi’ isimli toplumsal medya hesabı üzerinden meraklısına sunduğu hizmetle arızalanan, deforme olan dolma kalemleri bir daha hayata döndürüyor.
İstanbul Pendik’te doğan Hakan Ünal özel bir liseden mezun olduktan daha sonra 2021 yılında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Kimya Mühendisliği kısmına yerleşti. Eylül ayında Erasmus+ programıyla İtalya’ya Cagliari Üniversitesi’ne gitti. Mart ayında Türkiye’ye dönecek olan Ünal öğrenciliğin yanında yanında dolma kalem tamir ve onarımı uğraşını İtalya’da da sürdürüyor.
ÜRETMEKTENSE HAYATA DÖNDÜRMEYİ SEVİYORUM
Genç dolma kalem restoratörü yok olmak üzere olan bu zanaate olan merakının nasıl başladığını ve çalışmalarını şu biçimde anlattı;
“Çok küçük yaşlarda uzaktan kumandalı otomobillerin motorlarıyla uğraşırdım. çabucak sonrasında konutuma yakın bir marangozhanedeki çıkma tahta kesimlerinden bir şeyler üretmeye çalışmaya başladım. Büyüdükçe merakım antikalarla kaydı. Bir şeyleri üretmektense hayata döndürmek daha fazlaca ilgimi çekti. Yüzlerce yıl kullanılmış ve ufak bir arızadan daha sonra terk edilmiş eşyalar beni epeyce üzerdi. 4 yıl evvel antika saatleri restore ederek başladım. 1 yıldır dolma kalem ve onarım bilgimi birleştirdim. Eskişehir’deki 1+1 öğrenci konutumun salonunu atölye yapmıştım. İtalya’da da çalışmalarıma devam ediyorum. Antika eşyalardan daha sonra dolma kalem üzerine çalışmamın sebebi yok olmak üzere olan bu kültüre ilgi duymam oldu. Fark ettim ki yazı gerecine hassas davranan insanları ve bu beşerlerle çalışmayı seviyorum.
MAALESEF YOK OLMAK ÜZERE
Dolma kalem tamirciliği maalesef yok olmak üzere. Bu işi yapan Ankara’da Yaşar Aktuğ usta vardı, ömrünü kaybetti. İstanbul’da ise bildiğim kadarıyla bir tek Murat Usta var. Diğer zanaatkar da kalmadı.”
HİÇ USTAM OLMADI
Ailesinde ve etrafında dolma kalem merakı olan kimsenin olmadığını söyleyen Ünal şöyleki devam etti; “Bu üslup işler yapan pek kalmadığından bir ustam da olmadı. Ben de kitaplardan, mecmualardan, internetten araştırıp öğrenerek başladım. Bunu meslek haline dönüştürmemde Ankara’da mühendislik proje geliştiricisi olarak çalışan Murat Şen’in büyük katkıları oldu.”
AKADEMİK ÇALIŞMA YAPAMAYI DÜŞÜNÜYORUM
Öğrenim gördüğü kimya mühendisliği alanıyla dolma kalem onarımı içinde kıymetli benzerlikler olduğunu söyleyen Ünal şöyleki devam etti: “Bir kimyasalın öbür bir kimyasala dönüştürülmesi süreci kâğıt üzerinde bir mantığı olsa da bana daima büyüleyici geldi. Mesleği birinci öğrenme aşamamda 400 kadar dolma kalem üzerinde çeşitli kimyasalları test ettim. Okuduğum alan yardımıyla bu kimyasalların dolma kalem üzerinde nasıl reaksiyon vereceğini öncesinden iddia edebiliyorum ve daha özel çalışmalar yapabiliyorum. Yüksek lisansımı da dolma kalemler, saatler ve kitapların onarımında faydalanılan kimyasallarla ilgili yapmak istiyorum.”
MANEVİ BEDELİ var ise DAHA ÇOK KEYİF ALIYORUM
Tamir ve restore ettiği dolma kalemler içinde ayrım yapmadığını söyleyen Ünal, tamir fiyatını belirlerken dolma kalemin üretim yılını da göz önünde bulundurduğunu lisana getirdi ve şöyleki devam etti; “kimi vakit müşteriler “bunun manevi kıymeti var hiç bir kesimi değişmesin zira hayli kıymetli” dediği vakit daha büyük şevkle çalışıyorum. Bir seferinde epeyce özel bir dolma kalem için İstanbul’dan Ankara’ya gidip dolma kalemi kendim teslim aldım. Sahibi kalemin erken yaşta vefat eden babasından hatıra olduğunu, üstündeki çatlakların giderilmesini istediğini söylemiş oldu. İşi bitirip teslim ettikten daha sonra bana ‘3 sayfada bir elime mürekkep damlıyor kalemim beni unutmamış’ dedi. Kim bilir kimler neler yazdı o kalemle.
ÜCRET ANTİKA KIYMETİNE NAZARAN DEĞİŞİYOR
İş karşılığı aldığım fiyat çalışma saatine, kullanılan kimyasallara ya da antika pahasına göre değişiyor. Zira kimi durumlarda daha fazla risk almak gerekiyor. 100 yıllık bir dolma kalem üzerinde çalışırken hayli daha dikkatli olmak gerekiyor bu niçinle fiyatı etkiliyor. Bu niçinle fiyat listesini vintage ve yeni olarak belirledim.”
GÜNLÜK HAYATIMDA DOLMA KALEM KULLANIYORUM
Dolma kalemin hayatında değerli bir yer tuttuğunu söz eden Hakan Ünal kelamlarına şöyleki devam etti;
“Avrupa’da hala bir dolma kalem kültürü olduğunu gördüm. Bir öğrenci mezun olduğunda ya da değerli bir işe girdiğinde dolma kalem ikram edenler hala var. Türkiye’de ise meraklıları özel bir marka ve model kalemden konuştuğumuzda o kalemin kime ilişkin olduğunu bilir. Herkes her insanın dolma kalemini tanır. Fakat değişen teknolojinin yazı gereçlerinin kullanmasını azaltması kadar kullan-at tükenmez kalemler de uzun vakittir insanların birinci tercihi oluyor. İnsanların geneli dolma kaleme mürekkebi çekip akmasıyla uğraşmak istemiyor, uçlarının aşınmasından rahatsızlık duyuyor. Fakat beni ne kadar uğraştırırsa ben o kadar keyif alıyorum. Günlük kullandığım 10 dolma kalemim var, okul ömrümde da kullanmaya uğraş ediyor notlarımı da dolma kalemle yazıya döküyorum.”
HEM İŞ HEM EĞİTİM ATÖLYESİ
Hayalinde interaktif bir atölye açmak olduğunu söyleyen Hakan Ünal; “Ne vakit istersem gidip çalışabileceğim, insanların gelip kahvesini içip dolma kalem üzerine sohbet edebileceği ortasında kütüphanesi olan bir atölye açmak istiyorum. Bu atölyede dolma kalemlerini nasıl koruyabileceklerini ve gerekli bakımları nasıl yapabileceklerine dair dersler vermek istiyorum. kalem severlerin bana işleri düşmemesini temenni ediyorum, bu sayede ziyan nazarann kalem sayısını azaltmayı umuyorum” dedi.
İstanbul Pendik’te doğan Hakan Ünal özel bir liseden mezun olduktan daha sonra 2021 yılında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Kimya Mühendisliği kısmına yerleşti. Eylül ayında Erasmus+ programıyla İtalya’ya Cagliari Üniversitesi’ne gitti. Mart ayında Türkiye’ye dönecek olan Ünal öğrenciliğin yanında yanında dolma kalem tamir ve onarımı uğraşını İtalya’da da sürdürüyor.
ÜRETMEKTENSE HAYATA DÖNDÜRMEYİ SEVİYORUM
Genç dolma kalem restoratörü yok olmak üzere olan bu zanaate olan merakının nasıl başladığını ve çalışmalarını şu biçimde anlattı;
“Çok küçük yaşlarda uzaktan kumandalı otomobillerin motorlarıyla uğraşırdım. çabucak sonrasında konutuma yakın bir marangozhanedeki çıkma tahta kesimlerinden bir şeyler üretmeye çalışmaya başladım. Büyüdükçe merakım antikalarla kaydı. Bir şeyleri üretmektense hayata döndürmek daha fazlaca ilgimi çekti. Yüzlerce yıl kullanılmış ve ufak bir arızadan daha sonra terk edilmiş eşyalar beni epeyce üzerdi. 4 yıl evvel antika saatleri restore ederek başladım. 1 yıldır dolma kalem ve onarım bilgimi birleştirdim. Eskişehir’deki 1+1 öğrenci konutumun salonunu atölye yapmıştım. İtalya’da da çalışmalarıma devam ediyorum. Antika eşyalardan daha sonra dolma kalem üzerine çalışmamın sebebi yok olmak üzere olan bu kültüre ilgi duymam oldu. Fark ettim ki yazı gerecine hassas davranan insanları ve bu beşerlerle çalışmayı seviyorum.
MAALESEF YOK OLMAK ÜZERE
Dolma kalem tamirciliği maalesef yok olmak üzere. Bu işi yapan Ankara’da Yaşar Aktuğ usta vardı, ömrünü kaybetti. İstanbul’da ise bildiğim kadarıyla bir tek Murat Usta var. Diğer zanaatkar da kalmadı.”
HİÇ USTAM OLMADI
Ailesinde ve etrafında dolma kalem merakı olan kimsenin olmadığını söyleyen Ünal şöyleki devam etti; “Bu üslup işler yapan pek kalmadığından bir ustam da olmadı. Ben de kitaplardan, mecmualardan, internetten araştırıp öğrenerek başladım. Bunu meslek haline dönüştürmemde Ankara’da mühendislik proje geliştiricisi olarak çalışan Murat Şen’in büyük katkıları oldu.”
AKADEMİK ÇALIŞMA YAPAMAYI DÜŞÜNÜYORUM
Öğrenim gördüğü kimya mühendisliği alanıyla dolma kalem onarımı içinde kıymetli benzerlikler olduğunu söyleyen Ünal şöyleki devam etti: “Bir kimyasalın öbür bir kimyasala dönüştürülmesi süreci kâğıt üzerinde bir mantığı olsa da bana daima büyüleyici geldi. Mesleği birinci öğrenme aşamamda 400 kadar dolma kalem üzerinde çeşitli kimyasalları test ettim. Okuduğum alan yardımıyla bu kimyasalların dolma kalem üzerinde nasıl reaksiyon vereceğini öncesinden iddia edebiliyorum ve daha özel çalışmalar yapabiliyorum. Yüksek lisansımı da dolma kalemler, saatler ve kitapların onarımında faydalanılan kimyasallarla ilgili yapmak istiyorum.”
MANEVİ BEDELİ var ise DAHA ÇOK KEYİF ALIYORUM
Tamir ve restore ettiği dolma kalemler içinde ayrım yapmadığını söyleyen Ünal, tamir fiyatını belirlerken dolma kalemin üretim yılını da göz önünde bulundurduğunu lisana getirdi ve şöyleki devam etti; “kimi vakit müşteriler “bunun manevi kıymeti var hiç bir kesimi değişmesin zira hayli kıymetli” dediği vakit daha büyük şevkle çalışıyorum. Bir seferinde epeyce özel bir dolma kalem için İstanbul’dan Ankara’ya gidip dolma kalemi kendim teslim aldım. Sahibi kalemin erken yaşta vefat eden babasından hatıra olduğunu, üstündeki çatlakların giderilmesini istediğini söylemiş oldu. İşi bitirip teslim ettikten daha sonra bana ‘3 sayfada bir elime mürekkep damlıyor kalemim beni unutmamış’ dedi. Kim bilir kimler neler yazdı o kalemle.
ÜCRET ANTİKA KIYMETİNE NAZARAN DEĞİŞİYOR
İş karşılığı aldığım fiyat çalışma saatine, kullanılan kimyasallara ya da antika pahasına göre değişiyor. Zira kimi durumlarda daha fazla risk almak gerekiyor. 100 yıllık bir dolma kalem üzerinde çalışırken hayli daha dikkatli olmak gerekiyor bu niçinle fiyatı etkiliyor. Bu niçinle fiyat listesini vintage ve yeni olarak belirledim.”
GÜNLÜK HAYATIMDA DOLMA KALEM KULLANIYORUM
Dolma kalemin hayatında değerli bir yer tuttuğunu söz eden Hakan Ünal kelamlarına şöyleki devam etti;
“Avrupa’da hala bir dolma kalem kültürü olduğunu gördüm. Bir öğrenci mezun olduğunda ya da değerli bir işe girdiğinde dolma kalem ikram edenler hala var. Türkiye’de ise meraklıları özel bir marka ve model kalemden konuştuğumuzda o kalemin kime ilişkin olduğunu bilir. Herkes her insanın dolma kalemini tanır. Fakat değişen teknolojinin yazı gereçlerinin kullanmasını azaltması kadar kullan-at tükenmez kalemler de uzun vakittir insanların birinci tercihi oluyor. İnsanların geneli dolma kaleme mürekkebi çekip akmasıyla uğraşmak istemiyor, uçlarının aşınmasından rahatsızlık duyuyor. Fakat beni ne kadar uğraştırırsa ben o kadar keyif alıyorum. Günlük kullandığım 10 dolma kalemim var, okul ömrümde da kullanmaya uğraş ediyor notlarımı da dolma kalemle yazıya döküyorum.”
HEM İŞ HEM EĞİTİM ATÖLYESİ
Hayalinde interaktif bir atölye açmak olduğunu söyleyen Hakan Ünal; “Ne vakit istersem gidip çalışabileceğim, insanların gelip kahvesini içip dolma kalem üzerine sohbet edebileceği ortasında kütüphanesi olan bir atölye açmak istiyorum. Bu atölyede dolma kalemlerini nasıl koruyabileceklerini ve gerekli bakımları nasıl yapabileceklerine dair dersler vermek istiyorum. kalem severlerin bana işleri düşmemesini temenni ediyorum, bu sayede ziyan nazarann kalem sayısını azaltmayı umuyorum” dedi.