Yerli ve yabancı bestekarlara ilişkin notaların bulunduğu, müzikle ilgili sayısız kaynağı ortasında barındıran, müzik eğitimi alan gençlerin ve müzikologların yanı sıra müziğe ilgi duyan herkese konut sahipliği yapacak olan Müzik Kütüphanesi, İzmir’de kapılarını açtı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nin bahçesindeki tarihi yapıda kurulan Müzik Kütüphanesi hafta içi 09.00-17.30 saatleri içinde hizmet verecek. Biz de Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi Şube Müdürü Emel Sevil Özer ile spesifik bir alanda hizmet veren kütüphanenin ehemmiyetini ve gelecek planlarını konuştuk.
*Bir müzik kütüphanesi oluşturma fikri nasıl ortaya çıktı? Bizim ülkemizde kamusal kaynaklı birinci müzik kütüphanesisiniz değil mi?
Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi, İzmir’in iftiharı ve Türkiye’nin gözbebeği bir sanat merkezi. Bu büyük kompleks için konusu “müzik” olan bir kütüphane oluşturmak evvela Liderimiz Tunç Soyer’in fikriydi. Kendisi “Her mahalleye bir kütüphane” mottosundan yola çıkarak İzmir’e birfazlaca konsept kütüphane kazandırdı. Üniversitelere ve konservatuvarlara bağlı sanat kütüphaneleri haricinde bir birinci olduğumuz yanlışsız. Nota kütüphanesi olarak hayli sayıda kurum kütüphanesi var. Ancak spesifik olarak nota ve müzik içerikli yayın konusunda umarım bir örnek oluştururuz.
EMEL SEVİL ÖZER
*Dünyadaki örnekler ne derece yol gösterdi size bu süreçte?
Kütüphanecilik ve arşivleme konusunda daha fazlaca yol almamız gerekiyor ülke olarak. Avrupa’nın muhakkak başlı kütüphanelerini inceledik. Şu anda gördüğümüz en somut şey dijitale evrilme oldu. Biz de hem yer kısıtlılığı birebir vakitte sürdürülebilirlik açısından dijital ortamı yaratma konusunda çalışıyoruz.
*Müzik yayıncılığında nerede olduğumuz konusunda da çok somut bir tablo çıkmış olmalı kütüphaneyi oluştururken…
Maalesef Türkiye’de müzik yayıncılığı yok denecek kadar az. Bilhassa çocuk ve gençler için fazlaca az ve yetersiz yayın bulabildik. Belki de yayıncılığa girmek gerektiğini düşündük.
*Şu anda kaç eser bulunuyor kütüphanede? Ve kütüphaneyi geliştirmek için nasıl bir yol izleğiniz olacak?
2000’e yakın basılı malzeme bulunuyor. Tüm müzik cinslerinde yeni baskıların yanı sıra geçmiş potansiyeli de kullanıcılarımıza sunmak için Sahaflar Derneği ile koordineli bir biçimde çalıştık ve onların da dayanağı ile değerli yapıtları raflarımıza taşıdık. Fakat bahsetmiş olduğumiz üzere mümkün olduğu kadar dijital sistemi yeni tutmak bundan daha sonraki gayemiz. Bu demek oluyor ki Sahaflar Derneği ile iş birliği ortasında çalışmalarımızı sürdürürken aslında uzun yolları kapsayan bir arşivi de dijitale taşıyarak yok olmasını önlemiş olacağız.
‘Çocuk kısmında sahnemiz var’
*Kütüphane beraberinde bir performans alanı da sağlıyor müzisyenlere…
Evet. Çocuk kısmımızda küçük bir sahnemiz var. Küçük dinletiler, söyleşiler, tanışma ve imza günleri yapmaya başladık.
*Müzik Kütüphanesi’nin en fonksiyonel alanlarından biri de dijital inceleme imkanı sunan sanal müzik kütüphanelerine entegre sistem. Nasıl bir işleyiş var, İzmir haricindekiler için erişim mümkün mü?
Tabii mümkün olacak. Bildiğiniz üzere İzmir’deki tüm aktiflikleri tek bir adreste buluşturan bir platformumuz var; İzmirArt. Bu portal üzerinden üyelik sağlanarak kaynaklara ulaşım mümkün olacak.
*Bir müzik kütüphanesi oluşturma fikri nasıl ortaya çıktı? Bizim ülkemizde kamusal kaynaklı birinci müzik kütüphanesisiniz değil mi?
Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi, İzmir’in iftiharı ve Türkiye’nin gözbebeği bir sanat merkezi. Bu büyük kompleks için konusu “müzik” olan bir kütüphane oluşturmak evvela Liderimiz Tunç Soyer’in fikriydi. Kendisi “Her mahalleye bir kütüphane” mottosundan yola çıkarak İzmir’e birfazlaca konsept kütüphane kazandırdı. Üniversitelere ve konservatuvarlara bağlı sanat kütüphaneleri haricinde bir birinci olduğumuz yanlışsız. Nota kütüphanesi olarak hayli sayıda kurum kütüphanesi var. Ancak spesifik olarak nota ve müzik içerikli yayın konusunda umarım bir örnek oluştururuz.
EMEL SEVİL ÖZER
*Dünyadaki örnekler ne derece yol gösterdi size bu süreçte?
Kütüphanecilik ve arşivleme konusunda daha fazlaca yol almamız gerekiyor ülke olarak. Avrupa’nın muhakkak başlı kütüphanelerini inceledik. Şu anda gördüğümüz en somut şey dijitale evrilme oldu. Biz de hem yer kısıtlılığı birebir vakitte sürdürülebilirlik açısından dijital ortamı yaratma konusunda çalışıyoruz.
*Müzik yayıncılığında nerede olduğumuz konusunda da çok somut bir tablo çıkmış olmalı kütüphaneyi oluştururken…
Maalesef Türkiye’de müzik yayıncılığı yok denecek kadar az. Bilhassa çocuk ve gençler için fazlaca az ve yetersiz yayın bulabildik. Belki de yayıncılığa girmek gerektiğini düşündük.
*Şu anda kaç eser bulunuyor kütüphanede? Ve kütüphaneyi geliştirmek için nasıl bir yol izleğiniz olacak?
2000’e yakın basılı malzeme bulunuyor. Tüm müzik cinslerinde yeni baskıların yanı sıra geçmiş potansiyeli de kullanıcılarımıza sunmak için Sahaflar Derneği ile koordineli bir biçimde çalıştık ve onların da dayanağı ile değerli yapıtları raflarımıza taşıdık. Fakat bahsetmiş olduğumiz üzere mümkün olduğu kadar dijital sistemi yeni tutmak bundan daha sonraki gayemiz. Bu demek oluyor ki Sahaflar Derneği ile iş birliği ortasında çalışmalarımızı sürdürürken aslında uzun yolları kapsayan bir arşivi de dijitale taşıyarak yok olmasını önlemiş olacağız.
‘Çocuk kısmında sahnemiz var’
*Kütüphane beraberinde bir performans alanı da sağlıyor müzisyenlere…
Evet. Çocuk kısmımızda küçük bir sahnemiz var. Küçük dinletiler, söyleşiler, tanışma ve imza günleri yapmaya başladık.
*Müzik Kütüphanesi’nin en fonksiyonel alanlarından biri de dijital inceleme imkanı sunan sanal müzik kütüphanelerine entegre sistem. Nasıl bir işleyiş var, İzmir haricindekiler için erişim mümkün mü?
Tabii mümkün olacak. Bildiğiniz üzere İzmir’deki tüm aktiflikleri tek bir adreste buluşturan bir platformumuz var; İzmirArt. Bu portal üzerinden üyelik sağlanarak kaynaklara ulaşım mümkün olacak.