Milli Eğitim Bakanlığı ile Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı iş birliğinde hazırlanan Okul Öncesi Eğitim Alan Çocukların Desteklenmesi Protokolü, Çankaya Mehmet Meto Anaokulu’nda düzenlenen merasimle Bakan Özer ile Bakan Yanık tarafınca imzalandı.
İki Bakanlığın okul öncesi eğitime erişimi teşvik etmekle ilgili fazlaca kıymetli bir protokole imza attıklarını belirten Bakan Özer, ülkelerin en değerli sermayesi olan beşeri sermayenin niteliğini artırmada en değerli enstrümanın eğitim olduğunu lisana getirdi.
Türkiye’de eğitimle ilgili epeyce değerli adımlar atıldığını, eğitime erişim noktasındaki sıkıntıların çözümlendiğini söyleyen Bakan Özer, kelamlarını şu biçimde sürdürdü: “Hepinizin malumu olduğu üzere son 20 yılda ülkemiz; okul evvelce yükseköğretime, tüm eğitim kademelerinde okullaşma oranlarını gelişmiş ülkelerin okullaşma oranlarına ulaştırdı. Okul öncesindeki yüzde 11 üzere son derece yetersiz olan okullaşma oranları, şu anda yüzde 92’ye ulaştı.”
8 BİN 500 ANA SINIFINI HİZMETE ALDIK
Milli Eğitim Bakanlığı olarak yeni periyotta okul öncesi eğitime erişimi artırmak konusuna ağırlaştıklarını vurgulayan Özer, şunları kaydetti: “Tüm bilimsel literatürün de ortaya koyduğu üzere okul öncesi eğitim siyaseti ekonomik maliyeti en düşük bulunmasına karşın uzun vadeli getirisi en yüksek olan bir eğitim siyasetine karşılık gelmektedir. Okul öncesi eğitimin önündeki erişim manileri, ondan sonrasında eğitimin ilerleyen kademelerinde önümüze okullar ortası muvaffakiyet farkı olarak yani eğitimde fırsat eşitliğini zedeleyen bir enstrüman olarak karşımıza çıkmaktadır. Hepinizin malumu olduğu üzere bu periyot yük verdiğimiz, güçlendirmek istediğimiz şey, eğitimde fırsat eşitliği zira Türkiye, Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde son 19 yılda eğitime erişim problemini çözdü. Artık artık tüm çocuklarımızın en nitelikli eğitime erişimini sağlayabilmek ve okullar ortası imkân farklılıklarını azaltmak gündemimizde. Bu niçinle saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayesinde 3 bin yeni anaokulu ve 40 bin yeni ana sınıfını açmak için yola çıktık. Şu ana kadar 150 bağımsız anaokulunu hizmete açtık ve 40 bin yeni ana sınıfını açmak için girmiş olduğumuz süreçte 8.500 yeni ana sınıfını hizmete aldık. Burada bir uygunlaştırma daha yaptık. Bilhassa nüfusu çeyrek olan ve köy okullarında ana sınıfı açılması için gerekli 10 öğrenci kriterini, 5’e düşürdük. Yalnızca bu yönetmelik değişikliği, 12 bin yavrumuzun ana sınıfıyla buluşmasını sağladı.”
1 MİLYON ÇOCUĞUMUZ İÇİN YOLA ÇIKTIK
Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığının toplumsal hizmetlerinden rastgele birisinden yararlanan bir ailenin çocuğu okul öncesi eğitime kayıt yaptırdığında devlet takviyesi sağlanacağını belirten Bakan Özer, bu takviyeyle “1 milyon çocuğumuzu okul öncesi eğitime eriştirmek için yola çıkmış bulunuyoruz” dedi.
İki Bakanlığın okul öncesi eğitime erişimi teşvik etmekle ilgili fazlaca kıymetli bir protokole imza attıklarını belirten Bakan Özer, ülkelerin en değerli sermayesi olan beşeri sermayenin niteliğini artırmada en değerli enstrümanın eğitim olduğunu lisana getirdi.
Türkiye’de eğitimle ilgili epeyce değerli adımlar atıldığını, eğitime erişim noktasındaki sıkıntıların çözümlendiğini söyleyen Bakan Özer, kelamlarını şu biçimde sürdürdü: “Hepinizin malumu olduğu üzere son 20 yılda ülkemiz; okul evvelce yükseköğretime, tüm eğitim kademelerinde okullaşma oranlarını gelişmiş ülkelerin okullaşma oranlarına ulaştırdı. Okul öncesindeki yüzde 11 üzere son derece yetersiz olan okullaşma oranları, şu anda yüzde 92’ye ulaştı.”
8 BİN 500 ANA SINIFINI HİZMETE ALDIK
Milli Eğitim Bakanlığı olarak yeni periyotta okul öncesi eğitime erişimi artırmak konusuna ağırlaştıklarını vurgulayan Özer, şunları kaydetti: “Tüm bilimsel literatürün de ortaya koyduğu üzere okul öncesi eğitim siyaseti ekonomik maliyeti en düşük bulunmasına karşın uzun vadeli getirisi en yüksek olan bir eğitim siyasetine karşılık gelmektedir. Okul öncesi eğitimin önündeki erişim manileri, ondan sonrasında eğitimin ilerleyen kademelerinde önümüze okullar ortası muvaffakiyet farkı olarak yani eğitimde fırsat eşitliğini zedeleyen bir enstrüman olarak karşımıza çıkmaktadır. Hepinizin malumu olduğu üzere bu periyot yük verdiğimiz, güçlendirmek istediğimiz şey, eğitimde fırsat eşitliği zira Türkiye, Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde son 19 yılda eğitime erişim problemini çözdü. Artık artık tüm çocuklarımızın en nitelikli eğitime erişimini sağlayabilmek ve okullar ortası imkân farklılıklarını azaltmak gündemimizde. Bu niçinle saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayesinde 3 bin yeni anaokulu ve 40 bin yeni ana sınıfını açmak için yola çıktık. Şu ana kadar 150 bağımsız anaokulunu hizmete açtık ve 40 bin yeni ana sınıfını açmak için girmiş olduğumuz süreçte 8.500 yeni ana sınıfını hizmete aldık. Burada bir uygunlaştırma daha yaptık. Bilhassa nüfusu çeyrek olan ve köy okullarında ana sınıfı açılması için gerekli 10 öğrenci kriterini, 5’e düşürdük. Yalnızca bu yönetmelik değişikliği, 12 bin yavrumuzun ana sınıfıyla buluşmasını sağladı.”
1 MİLYON ÇOCUĞUMUZ İÇİN YOLA ÇIKTIK
Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığının toplumsal hizmetlerinden rastgele birisinden yararlanan bir ailenin çocuğu okul öncesi eğitime kayıt yaptırdığında devlet takviyesi sağlanacağını belirten Bakan Özer, bu takviyeyle “1 milyon çocuğumuzu okul öncesi eğitime eriştirmek için yola çıkmış bulunuyoruz” dedi.