Özer, okullaşma oranlarını artırmaya yönelik eforları desteklemek gayesiyle kurdukları erken ihtar ve takip sistemine ait bir açıklama yaptı.
Her ülkenin en değerli sermayesi olan beşeri sermayenin niteliğini artırmak için en kıymetli enstrümanın eğitim olduğunu vurgulayan Özer, bu kapsamda dünya genelindeki tüm ülkelerin eğitim çağı nüfusunu eğitimle buluşturmak için fazlaca önemli projeler yaptığını, Türkiye’nin de bu bahiste son yirmi yılda büyük bir atılım kaydettiğini belirtti. Türkiye’de ilkokul, ortaokul ve lise kademelerinde yaklaşık 19 milyon öğrenci bulunduğuna işaret eden Bakan Özer, kelamlarına şu biçimde devam etti: “Cumhuriyet tarihinde birinci kez eğitimin tüm kademelerinde okullaşma oranları yüzde 95’lerin üzerinde. Yalnızca ilkokul değil; okul öncesi, ortaokul ve lisedeki tüm okullaşma oranları yüzde 95’in üzerine çıktı. Bu, olağanda yirmi yıla sığdırılamayacak büyük bir muvaffakiyet kıssası zira bu, yalnızca derslikler, okullar yapmakla başarılabilecek bir şey değil. Art planda epey önemli toplumsal yardımlar var. Kurallı eğitim yardımından fiyatsız taşımalı eğitime, fiyatsız ders kitaplarından öğretim gereçlerine fiyatsız erişme, burslardan fiyatsız yemek hizmetlerine bilhassa dezavantajlı bölümleri ve kız çocuklarını eğitimle buluşturmak için epey önemli toplumsal siyasetler uygulandı.”
‘SİSTEMİN İÇİNDE TUTMA İLE İLGİLİ ÇALIŞMALARA TARTI VERECEĞİZ’
Özellikle ortaöğretimde okullaşma oranlarına ait pilot proje uyguladıklarını belirten Özer, “2021’de ortaöğretimdeki okullaşma oranı yüzde 90’dı. Erken ihtar sistemlerini ve bilhassa kayıt dışı öğrencilerin eğitim sistemine dâhil olmasıyla ilgili davet merkezini de devreye alarak bir yıl üzere kısa müddette yüzde 90 oranını yüzde 95’e çıkardık. Bu bahiste geliştirilen pilot uygulamayı eğitimin tüm kademelerine yaygınlaştıracağız. Birinci önceliğimiz; ilkokul, ortaokul ve lisede kayıt dışı olanları eğitim sistemine dâhil etme ile ilgili çalışmamız. Bir de mevcut eğitim sistemine devam ederken bir biçimde okul terk riski olan öğrencileri de belirledikten daha sonra rehberlik ve ruhsal danışmanlık hizmetleriyle sistemin ortasında tutmayla ilgili çalışmalara yük vereceğiz” dedi.
Özer, devamsızlık riski bulunan öğrenciler için erken ikaz sisteminin okul terki riski bulunan öğrencilerin evvelde tespit edilmesine yönelik geliştirilen yapay zekâ takviyeli bir yazılım olduğu bilgisini verdi.
EĞİTİM DIŞI TEK BİR ÖĞRENCİ KALMASIN İSTİYORUZ
Bakan Özer, eğitim kademelerindeki öğrenci sayısına ait spekülasyonlar yapıldığına işaret ederek daima olarak gündeme getirilen “1,2 milyon öğrenci kayıt dışı, 680 bin kız öğrenci eğitime erişemiyor” savının hiç bir dataya dayanmadığını tabir etti.
İlkokul kademesinde 11 bin 654, ortaokulda 28 bin 421, lisede de 240 bin 668 öğrenci olmak üzere toplam 280 bin 743 öğrencinin kayıt dışı olduğunu hatırlatan Özer, şunları lisana getirdi:
“İlkokul ve ortaokuldaki kayıt dışı öğrenci sayısı hayli az. Gelinen nokta, ilkokul ve ortaokulda yüzde 100’e yakın okullaşma oranını yakaladığımızı gösteriyor fakat bizim için tek bir öğrencinin bile sistemin haricinde kalması kayıptır. Biz öğrenciye, vatandaşımıza oran olarak bakmıyoruz. Biz tek bir öğrencinin, tek bir ailenin problemini çözmek için tüm imkânlarını seferber ediyoruz. ötürüsıyla 2023 yılındaki amacımız, öğrenci olması gereken fakat kayıt haricinde bulunan 280 bin ötüründaki gencimizi okulla buluşturmak.”
Her ülkenin en değerli sermayesi olan beşeri sermayenin niteliğini artırmak için en kıymetli enstrümanın eğitim olduğunu vurgulayan Özer, bu kapsamda dünya genelindeki tüm ülkelerin eğitim çağı nüfusunu eğitimle buluşturmak için fazlaca önemli projeler yaptığını, Türkiye’nin de bu bahiste son yirmi yılda büyük bir atılım kaydettiğini belirtti. Türkiye’de ilkokul, ortaokul ve lise kademelerinde yaklaşık 19 milyon öğrenci bulunduğuna işaret eden Bakan Özer, kelamlarına şu biçimde devam etti: “Cumhuriyet tarihinde birinci kez eğitimin tüm kademelerinde okullaşma oranları yüzde 95’lerin üzerinde. Yalnızca ilkokul değil; okul öncesi, ortaokul ve lisedeki tüm okullaşma oranları yüzde 95’in üzerine çıktı. Bu, olağanda yirmi yıla sığdırılamayacak büyük bir muvaffakiyet kıssası zira bu, yalnızca derslikler, okullar yapmakla başarılabilecek bir şey değil. Art planda epey önemli toplumsal yardımlar var. Kurallı eğitim yardımından fiyatsız taşımalı eğitime, fiyatsız ders kitaplarından öğretim gereçlerine fiyatsız erişme, burslardan fiyatsız yemek hizmetlerine bilhassa dezavantajlı bölümleri ve kız çocuklarını eğitimle buluşturmak için epey önemli toplumsal siyasetler uygulandı.”
‘SİSTEMİN İÇİNDE TUTMA İLE İLGİLİ ÇALIŞMALARA TARTI VERECEĞİZ’
Özellikle ortaöğretimde okullaşma oranlarına ait pilot proje uyguladıklarını belirten Özer, “2021’de ortaöğretimdeki okullaşma oranı yüzde 90’dı. Erken ihtar sistemlerini ve bilhassa kayıt dışı öğrencilerin eğitim sistemine dâhil olmasıyla ilgili davet merkezini de devreye alarak bir yıl üzere kısa müddette yüzde 90 oranını yüzde 95’e çıkardık. Bu bahiste geliştirilen pilot uygulamayı eğitimin tüm kademelerine yaygınlaştıracağız. Birinci önceliğimiz; ilkokul, ortaokul ve lisede kayıt dışı olanları eğitim sistemine dâhil etme ile ilgili çalışmamız. Bir de mevcut eğitim sistemine devam ederken bir biçimde okul terk riski olan öğrencileri de belirledikten daha sonra rehberlik ve ruhsal danışmanlık hizmetleriyle sistemin ortasında tutmayla ilgili çalışmalara yük vereceğiz” dedi.
Özer, devamsızlık riski bulunan öğrenciler için erken ikaz sisteminin okul terki riski bulunan öğrencilerin evvelde tespit edilmesine yönelik geliştirilen yapay zekâ takviyeli bir yazılım olduğu bilgisini verdi.
EĞİTİM DIŞI TEK BİR ÖĞRENCİ KALMASIN İSTİYORUZ
Bakan Özer, eğitim kademelerindeki öğrenci sayısına ait spekülasyonlar yapıldığına işaret ederek daima olarak gündeme getirilen “1,2 milyon öğrenci kayıt dışı, 680 bin kız öğrenci eğitime erişemiyor” savının hiç bir dataya dayanmadığını tabir etti.
İlkokul kademesinde 11 bin 654, ortaokulda 28 bin 421, lisede de 240 bin 668 öğrenci olmak üzere toplam 280 bin 743 öğrencinin kayıt dışı olduğunu hatırlatan Özer, şunları lisana getirdi:
“İlkokul ve ortaokuldaki kayıt dışı öğrenci sayısı hayli az. Gelinen nokta, ilkokul ve ortaokulda yüzde 100’e yakın okullaşma oranını yakaladığımızı gösteriyor fakat bizim için tek bir öğrencinin bile sistemin haricinde kalması kayıptır. Biz öğrenciye, vatandaşımıza oran olarak bakmıyoruz. Biz tek bir öğrencinin, tek bir ailenin problemini çözmek için tüm imkânlarını seferber ediyoruz. ötürüsıyla 2023 yılındaki amacımız, öğrenci olması gereken fakat kayıt haricinde bulunan 280 bin ötüründaki gencimizi okulla buluşturmak.”