Seyhan Akıncı – Bodrum son birkaç yılda başka tatil destinasyonlarından farklı bir yere konumlandırdı kendini. Dünyaca ünlü markaların, şeflerin, isimlerin yazın uğramadan geçmediği milletlerarası bir merkez artık. Gitgide kalabalıklaşması ve pahalılaşması “eski” Bodrumluların en büyük şikayetleri elbette… Öteki yandan arkeolojiden müziğe damarlarından biri sanat olan Bodrum’da kıymetli stantlar, tiyatro gösterimleri ve konserler de deniz, kum, güneş üçlüsünün içinde kendine değerli bir yer buluyor epeydir. Dönüşen Bodrum’un dikkat çeken adreslerinden biri de 2019’da kapılarını açan Zai Hayat… Derya ve Yunus Büyükkuşoğlu tarafınca kurulan Zai Hayat; kütüphanesinden stant alanına, dünya mutfaklarından lezzetleri bulabileceğiniz restoranlarından kafeteryasına tabiatın ortasında ömürle sanatı buluşturan bir kesişim noktası. Onlarca yıllık ağaçların kollarına asılı sanatçı isimleri da bu kesişimin en manalı örneklerinden… Sanatın farklı kollarının bir ortaya geldiği Zai Yaşam’da daha evvel BASE’e katılmış genç sanatkarların aktüel üretimlerinden oluşan karma standın 9 Ağustos’taki açılışında oradaydık. 48 sanatkarın 78 yapıtının sanatseverlerle buluştuğu ve 31 Ağustos’a dek görülebilecek stant açılışında Derya Büyükkuşoğlu ile Zai’de kurdukları ve büyütmenin hayalini kurdukları “Yaşam”ı konuştuk.
“Derya ve Yunus Büyükkuşoğlu 2019’da Bodrum’da Zai Yaşam’ı hayata geçirdi.”
Bodrum’da hayata geçirdiğiniz Zai Yaşam’da üç yıl geride kaldı. Dönüp baktığınızda bu üç yıl sizin açınızdan nasıl geçti? Hayal ettiğiniz “Yaşam”ı ne derece gerçeğe taşıyabildiniz?
Evet, hayalimin de üstünde oldu Zai Hayat, dolu dolu her şeyden çok. Üretimde var benim, her şeyden epeyce isterim; sanattan, kültürden, memnunluktan, kitaptan yemekten…
Zai Hayat, bir hayli kişinin Bodrum’la, hayatla kurduğu ilgiyi dönüştürdü. Sizi nasıl etkiledi bu vakit dilimi?
Evet, bizim üzere kent karmaşasından kaçan beşerler için sığınak Bodrum. Yaşam’da birbirini rahatsız etmeden bir ortada sosyalleşeceğiniz bir alan aslında. Ben de epeyce oldukça beşerle Ömür yardımıyla organik bağ kurdum. Ve mutluluğum arttı.
Bodrum son birkaç yılda süratle öbür tatil lokasyonlarından farklılaştı… Burası da Bodrum’u zenginleştiren öğelerden biri olarak dikkat çekiyor.
Bence biz Bodrum’un olması gereken noktasındayız ve önünde sonunda talepten dolayı birden fazla yer dönüşecek, değişecek.
Bodrum’un tarihine baktığımızda arkeolojiden müziğe, sanat damarlarındadır esasında… Zai Ömür bu damarlardan biri oldu üç yıllık süreç zarfında. Değerli sanatkarlar ve sanatseverler kendine alan buluyor. En kıymetlisi de bunun dört mevsime yayılmış olması… Yerin sanatla alakasından kelam edebilir misiniz?
Sanat, Zai’nin ruhunda, tohumlarında ve topraklarında var. Zai’de daima söylerim yaratanın eliyle sanatkarın eli yarışıyor diye, bin yaşından büyük zeytin ağaçlarımız her açıdan farklı bir sanat eseriyken, yanında birbirinden bedelli sanatkarlarımızın yapıtları var. Hangisine bakacağını şaşırtıyor beşere.
hem de ailenizin sahip olduğu sanat koleksiyonundan da eserler sergileniyor… Periyot devir değişiyor mu sergilenen eserler?
Tabii ki sanat her vakit akışkan… Bizde farklı sanatkarların yapıtları misafirliğe geliyor. Kimileri gitmek istemediğini fısıldıyor bize ve imkânlarımıza göre kalıyorlar. Tıpkı Bodrum’a gelen konuklarımız üzere…
hayatın bir öteki vazgeçilmez ögesi beslenme… Son olarak Zai ailesine konuklarınızın Japon mutfağını deneyimleyebileceği Zai Umi dahil oldu… Yerde bilhassa Japon mutfağını tercih etmenizin bir sebebi var mıydı? Biraz da mutfaktan konuşalım…
Var natürel… Zai’de her şeyin bir sebebi ve kararı var aslında… Japon kültürüne hayranlığım diğer olmak üzere onların sadeliği, yalınlığı, sessizliği, hürmet anlayışı ve tabiata tutkuları… Bu niçinle bizatihi doğdu bizim mutfağımız, biz yalnızca dinledik, hissettik. Ve kararınu sizlerle paylaşmak istedik. Her akşam bizimle birebir tınıyı duyan beşerlerle bir oluyoruz. Arınıyoruz ve doyuyoruz. Sevgili şef Nihat Sancar bizim maestromuz ve onun kurduğu orkestranın birbirinden yetenekli üyeleriyle oluyoruz.
Son olarak etkinliklerden kelam etmek gerek. Konserlerden sinema gösterimlerine, söyleşilerden tiyatro şovlarına yelpazeniz pek geniş.
Dolu dolu sanat ve kültür var bizde. Çarşamba günleri İş Sanat’la düzenlediğimiz kültür sanat aktiflikleri, perşembe şef table günümüz, cuma-cumartesi caz geceleri düzenliyoruz. Pazar geceleri açık hava sineması, Öteki Sinema’nın en düzgün sinema seçkilerinden oluşuyor. İmza günleri, workshop ve devamlı değişen sergilerimiz var.
Zai Yayınevi kuruluyor
Kimimizin tutkusu yemektir kimimizin müzik… Zai Ömür, tutku duyduğumuz şeylere temas edebileceğimiz alanları itinayla yaratmış bir yer. Kendini güzel bir okur olarak tanımlayanlar için de Zai Kütüphane seçkin kitap koleksiyonu ile şezlongsuz okuma fırsatı sunan keyifli bir adres. Kütüphane hakkında sohbet ettiğimiz Derya Büyükkuşoğlu yayın dünyasına giriş yapmaya hazırlandıklarının da muştusunu veriyor.
Bir hayat alanının şayet olmazsa olmazlarındandır kütüphaneler… Siz de “Zai Yaşam’ın sessiz alanı” olarak tanımlıyorsunuz kütüphanenizi. Burayı oluştururken bilhassa dikkat ettiğiniz şeyler var mıydı? Hem tasarım birebir vakitte içerik açısından…
Bireysel yaşayabileceğiniz ancak asla yalnız hissetmeyeceğiniz bir yer kütüphanem. Sizinle tıpkı kitabı okuyan bir kişi aniden size sorular sorabilir ya da hiç tanımadığınız bir müellif ile tanışabilirsiniz. Bir bakmışsınız ki kitapla birlikte diğer dünyalara dalmışsınız. Biz de yakında kendi yayınevimiz kurmaya hazırlanıyoruz. Bu yayınevi bununla birlikte Bodrum merkezli birinci yayınevi olacak yayıncılık dünyasında… Öbür yandan Zai Yayınevi ile birlikte burada farklı disiplinlerden sanatkarlara yaptığımız üzere müelliflere ve muharrir adaylarına da alan açmak istiyoruz.
“Derya ve Yunus Büyükkuşoğlu 2019’da Bodrum’da Zai Yaşam’ı hayata geçirdi.”
Bodrum’da hayata geçirdiğiniz Zai Yaşam’da üç yıl geride kaldı. Dönüp baktığınızda bu üç yıl sizin açınızdan nasıl geçti? Hayal ettiğiniz “Yaşam”ı ne derece gerçeğe taşıyabildiniz?
Evet, hayalimin de üstünde oldu Zai Hayat, dolu dolu her şeyden çok. Üretimde var benim, her şeyden epeyce isterim; sanattan, kültürden, memnunluktan, kitaptan yemekten…
Zai Hayat, bir hayli kişinin Bodrum’la, hayatla kurduğu ilgiyi dönüştürdü. Sizi nasıl etkiledi bu vakit dilimi?
Evet, bizim üzere kent karmaşasından kaçan beşerler için sığınak Bodrum. Yaşam’da birbirini rahatsız etmeden bir ortada sosyalleşeceğiniz bir alan aslında. Ben de epeyce oldukça beşerle Ömür yardımıyla organik bağ kurdum. Ve mutluluğum arttı.
Bodrum son birkaç yılda süratle öbür tatil lokasyonlarından farklılaştı… Burası da Bodrum’u zenginleştiren öğelerden biri olarak dikkat çekiyor.
Bence biz Bodrum’un olması gereken noktasındayız ve önünde sonunda talepten dolayı birden fazla yer dönüşecek, değişecek.
Bodrum’un tarihine baktığımızda arkeolojiden müziğe, sanat damarlarındadır esasında… Zai Ömür bu damarlardan biri oldu üç yıllık süreç zarfında. Değerli sanatkarlar ve sanatseverler kendine alan buluyor. En kıymetlisi de bunun dört mevsime yayılmış olması… Yerin sanatla alakasından kelam edebilir misiniz?
Sanat, Zai’nin ruhunda, tohumlarında ve topraklarında var. Zai’de daima söylerim yaratanın eliyle sanatkarın eli yarışıyor diye, bin yaşından büyük zeytin ağaçlarımız her açıdan farklı bir sanat eseriyken, yanında birbirinden bedelli sanatkarlarımızın yapıtları var. Hangisine bakacağını şaşırtıyor beşere.
hem de ailenizin sahip olduğu sanat koleksiyonundan da eserler sergileniyor… Periyot devir değişiyor mu sergilenen eserler?
Tabii ki sanat her vakit akışkan… Bizde farklı sanatkarların yapıtları misafirliğe geliyor. Kimileri gitmek istemediğini fısıldıyor bize ve imkânlarımıza göre kalıyorlar. Tıpkı Bodrum’a gelen konuklarımız üzere…
hayatın bir öteki vazgeçilmez ögesi beslenme… Son olarak Zai ailesine konuklarınızın Japon mutfağını deneyimleyebileceği Zai Umi dahil oldu… Yerde bilhassa Japon mutfağını tercih etmenizin bir sebebi var mıydı? Biraz da mutfaktan konuşalım…
Var natürel… Zai’de her şeyin bir sebebi ve kararı var aslında… Japon kültürüne hayranlığım diğer olmak üzere onların sadeliği, yalınlığı, sessizliği, hürmet anlayışı ve tabiata tutkuları… Bu niçinle bizatihi doğdu bizim mutfağımız, biz yalnızca dinledik, hissettik. Ve kararınu sizlerle paylaşmak istedik. Her akşam bizimle birebir tınıyı duyan beşerlerle bir oluyoruz. Arınıyoruz ve doyuyoruz. Sevgili şef Nihat Sancar bizim maestromuz ve onun kurduğu orkestranın birbirinden yetenekli üyeleriyle oluyoruz.
Son olarak etkinliklerden kelam etmek gerek. Konserlerden sinema gösterimlerine, söyleşilerden tiyatro şovlarına yelpazeniz pek geniş.
Dolu dolu sanat ve kültür var bizde. Çarşamba günleri İş Sanat’la düzenlediğimiz kültür sanat aktiflikleri, perşembe şef table günümüz, cuma-cumartesi caz geceleri düzenliyoruz. Pazar geceleri açık hava sineması, Öteki Sinema’nın en düzgün sinema seçkilerinden oluşuyor. İmza günleri, workshop ve devamlı değişen sergilerimiz var.
Zai Yayınevi kuruluyor
Kimimizin tutkusu yemektir kimimizin müzik… Zai Ömür, tutku duyduğumuz şeylere temas edebileceğimiz alanları itinayla yaratmış bir yer. Kendini güzel bir okur olarak tanımlayanlar için de Zai Kütüphane seçkin kitap koleksiyonu ile şezlongsuz okuma fırsatı sunan keyifli bir adres. Kütüphane hakkında sohbet ettiğimiz Derya Büyükkuşoğlu yayın dünyasına giriş yapmaya hazırlandıklarının da muştusunu veriyor.
Bir hayat alanının şayet olmazsa olmazlarındandır kütüphaneler… Siz de “Zai Yaşam’ın sessiz alanı” olarak tanımlıyorsunuz kütüphanenizi. Burayı oluştururken bilhassa dikkat ettiğiniz şeyler var mıydı? Hem tasarım birebir vakitte içerik açısından…
Bireysel yaşayabileceğiniz ancak asla yalnız hissetmeyeceğiniz bir yer kütüphanem. Sizinle tıpkı kitabı okuyan bir kişi aniden size sorular sorabilir ya da hiç tanımadığınız bir müellif ile tanışabilirsiniz. Bir bakmışsınız ki kitapla birlikte diğer dünyalara dalmışsınız. Biz de yakında kendi yayınevimiz kurmaya hazırlanıyoruz. Bu yayınevi bununla birlikte Bodrum merkezli birinci yayınevi olacak yayıncılık dünyasında… Öbür yandan Zai Yayınevi ile birlikte burada farklı disiplinlerden sanatkarlara yaptığımız üzere müelliflere ve muharrir adaylarına da alan açmak istiyoruz.