İkinciliği ise kentlerdeki su şebekelerinde değerli israfa niye olan sızıntılara müdahale etmek için geliştirilen ‘şebeke sızıntı takip sistemi projesi’ kazandı. Üçüncülük ise çamaşır makinesinin tükettiği enerjiyi tamburun dönüşüyle geri kazanmayı sağlayan projenin oldu. Müsabakada birinci gruba 30 bin TL, ikinciye 25 bin TL, üçüncüye ise 20 bin TL kıymetinde ikram çeki verildi.
NAR KABUĞUYLA GELEN BİRİNCİLİK
Yarışmanın birincileri Ozan Behram Gün ve Hazal Zelal Gün kardeşler oldu. Antalya’da yaşayan 11’inci sınıf öğrencisi kardeşler, nar kabuğundan ürettikleri yara bandı projesiyle muvaffakiyete ulaştı. Hazal Zelal Gün yaptıkları çalışmayı şu biçimde anlattı:
“Yarışmaya, nar kabuklarıyla yaptığımız antibakteriyel ve biyoçözünür yara bandı ile katıldık. Bu yara bandının en değerli özelliği nar kabuğunda bulunan doğal iyileştiricilerin yarayı da süratli güzelleştirmesi. Yapmış olduğumuz yara bandının ayrıyeten yaranın mikrop kapmasını engellemesini de amaçladık. Gelecekte tıp fakültesinde okumak istiyorum.”
SU SIZINTISINI BULUP ÖNLÜYOR
12’nci sınıf öğrencisi Ayk Yusuf Göral şebeke sistemindeki su sızıntılarının dünyadaki su problemine büyük tesiri olduğunu düşünerek geliştirdiği projeyle ikinci oldu ve projesini anlatırken şunları söylemiş oldu:
“Bence çözülmesi gereken en kıymetli sıkıntılardan biri su sorunu. Artan nüfus, global ısınma ve iklim değişikliği pak su kaynaklarını süratle tüketmekte ve pak suya ulaşımı kısıtlamakta. Geliştirdiğim proje, şebeke sistemlerinde meydana gelen sızıntıları süratli tespit edebiliyor ve ilgili servisin yönlendirilmesini sağlıyor. ‘Şebeke Suyu Takip Sistemi’nin hedefi dünyadaki kıt su kaynaklarının, şebeke sistemlerinde sızıntı yoluyla kaybının önlenerek korunması.
ON BİNLERCE METREKÜP SU YOK OLUYOR
Şebekedeki su sızıntının farkına varılması, yerinin tespit edilmesi ve son olarak tamiratının yapılması için geçen müddet uzadıkça kaybolan su hacmi de artıyor. Yeraltına inen bir sızıntı fark edilene kadar haftalar ve hatta yıllar geçebiliyor. Bu niçinle su kayıplarını azaltma stratejisi ortasında sızıntıların algılama, yer tespiti ve tamirat müddetlerinin azaltılması büyük değer taşıyor. Sızıntının büyüklüğüne bakılırsa su kaybı on binlerce metreküpü bulabiliyor.
KENDİ GÜCÜNÜ ÜRETEN ÇAMAŞIR MAKİNESİ
10’uncu sınıfta okuyan ve çalışmasında güç israfını önlemeyi temel alan Yavuz Selim Fırat ise çamaşır makinesini bir güç kaynağına dönüştürmeyi planlayarak 3’üncü oldu. Yavuz Selim Fırat şu biçimde konuştu:
“Yaptığım araştırmalar kararı güç israfının en çok olduğu yerlerden birinin konutlar olduğunu öğrendim ve tahlil odağı olarak çamaşır makinelerini seçtim. Projede çift eksenli bir elektrik motorunun iki ucundan birini çamaşır tamburuna, ötekini ise hareket gücünü elektrik gücüne çeviren bir güç türbinine bağladık. Bu sayede motor sayesinde, çamaşır tamburunun dönmesiyle bir arada türbin de dönüyor ve elektrik üretiyordu. Türbin yardımıyla geri kazandığımız enerjiyi bir bataryada depoladık ve birkaç yıkamada bir yeni yıkamayı depoladığımız güçten sağladık. Bu sayede konutlarda güçten tasarruf elde etmeyi amaçlıyoruz. Dünya faydasına tahliller üretmek istiyorum. Şayet imkânım olursa “Yikirmen” ismini verdiğimiz bu projeyi hayata geçirmeyi fazlaca isterim.”
NAR KABUĞUYLA GELEN BİRİNCİLİK
Yarışmanın birincileri Ozan Behram Gün ve Hazal Zelal Gün kardeşler oldu. Antalya’da yaşayan 11’inci sınıf öğrencisi kardeşler, nar kabuğundan ürettikleri yara bandı projesiyle muvaffakiyete ulaştı. Hazal Zelal Gün yaptıkları çalışmayı şu biçimde anlattı:
“Yarışmaya, nar kabuklarıyla yaptığımız antibakteriyel ve biyoçözünür yara bandı ile katıldık. Bu yara bandının en değerli özelliği nar kabuğunda bulunan doğal iyileştiricilerin yarayı da süratli güzelleştirmesi. Yapmış olduğumuz yara bandının ayrıyeten yaranın mikrop kapmasını engellemesini de amaçladık. Gelecekte tıp fakültesinde okumak istiyorum.”
SU SIZINTISINI BULUP ÖNLÜYOR
12’nci sınıf öğrencisi Ayk Yusuf Göral şebeke sistemindeki su sızıntılarının dünyadaki su problemine büyük tesiri olduğunu düşünerek geliştirdiği projeyle ikinci oldu ve projesini anlatırken şunları söylemiş oldu:
“Bence çözülmesi gereken en kıymetli sıkıntılardan biri su sorunu. Artan nüfus, global ısınma ve iklim değişikliği pak su kaynaklarını süratle tüketmekte ve pak suya ulaşımı kısıtlamakta. Geliştirdiğim proje, şebeke sistemlerinde meydana gelen sızıntıları süratli tespit edebiliyor ve ilgili servisin yönlendirilmesini sağlıyor. ‘Şebeke Suyu Takip Sistemi’nin hedefi dünyadaki kıt su kaynaklarının, şebeke sistemlerinde sızıntı yoluyla kaybının önlenerek korunması.
ON BİNLERCE METREKÜP SU YOK OLUYOR
Şebekedeki su sızıntının farkına varılması, yerinin tespit edilmesi ve son olarak tamiratının yapılması için geçen müddet uzadıkça kaybolan su hacmi de artıyor. Yeraltına inen bir sızıntı fark edilene kadar haftalar ve hatta yıllar geçebiliyor. Bu niçinle su kayıplarını azaltma stratejisi ortasında sızıntıların algılama, yer tespiti ve tamirat müddetlerinin azaltılması büyük değer taşıyor. Sızıntının büyüklüğüne bakılırsa su kaybı on binlerce metreküpü bulabiliyor.
KENDİ GÜCÜNÜ ÜRETEN ÇAMAŞIR MAKİNESİ
10’uncu sınıfta okuyan ve çalışmasında güç israfını önlemeyi temel alan Yavuz Selim Fırat ise çamaşır makinesini bir güç kaynağına dönüştürmeyi planlayarak 3’üncü oldu. Yavuz Selim Fırat şu biçimde konuştu:
“Yaptığım araştırmalar kararı güç israfının en çok olduğu yerlerden birinin konutlar olduğunu öğrendim ve tahlil odağı olarak çamaşır makinelerini seçtim. Projede çift eksenli bir elektrik motorunun iki ucundan birini çamaşır tamburuna, ötekini ise hareket gücünü elektrik gücüne çeviren bir güç türbinine bağladık. Bu sayede motor sayesinde, çamaşır tamburunun dönmesiyle bir arada türbin de dönüyor ve elektrik üretiyordu. Türbin yardımıyla geri kazandığımız enerjiyi bir bataryada depoladık ve birkaç yıkamada bir yeni yıkamayı depoladığımız güçten sağladık. Bu sayede konutlarda güçten tasarruf elde etmeyi amaçlıyoruz. Dünya faydasına tahliller üretmek istiyorum. Şayet imkânım olursa “Yikirmen” ismini verdiğimiz bu projeyi hayata geçirmeyi fazlaca isterim.”